Çocukların yeni arkadaş ilişkileri kurduğu ve yakın çevresi ile iletişim kurmaya başladığı bir dönem olan 3 yaşından itibaren sosyal yönünün gelişmesi oldukça önemlidir. Çocuk kitapları çocuğun sosyal gelişimini de destekler.
Çocuk kitapları sayesinde çocuk, sosyal yaşamın işleyişi ya da farklı kültürlerdeki insan hayatlarını daha yakından tanıma fırsatı bulur. Çocuk kitaplarından yararlanarak çocuğun problem çözme ve karar verebilme becerisi de sosyal gelişim ile birlikte desteklenmiş olur. Kitaplardan öğrendikleri ile arkadaş ilişkileri, aile ilişkileri hakkında güzel, olumlu örneklerle karşılaşan çocuk toplum içinde özgür bir birey olarak yaşama kurallarını öğrenme ve sorumluluk sahibi olma gibi sosyal davranış kalıplarını da daha çabuk öğrenmiş olur.
İyi bir kitap çocuğun ilgisini çekecek, onu bazı tembel alışkanlıklardan ve gelişmemiş düşünme biçimlerinden kurtaracaktır. Kitap içeriği çocuğun gelişmekte olan anlayış düzeyine uygun olmalı, onu doğru ideallere yönlendirmelidir. Kitaplar dış dünya hakkında bilgi edinmenin bir yoludur ve çocuğun ufkunu genişletir. Güzel huylar kitaplar sayesinde çocuğa aşılanabilir. Çocuk kitap sayesinde kendi problemleri ve iç çatışmaları ile nasıl baş edeceğini de öğrenir. Öyküler ruhsal gelişime de büyük katkı yapar. Çocuk birtakım sorunların sadece kendine ait olmadığını görür.
Ayrıca diğer yaşantılar hakkında bilgi sahibi olarak kendine uygun seçimleri yapabilme olanağına kavuşur.
Çocuklar için yazılmış edebi eserler hikaye kurgusu, kahraman özellikleri, bilgilendirici materyaller aracılığıyla çocuğun kendisini ve çevresini tanımasına yardım eder. Çocuğun okuduğu kitaptaki kahramanla kurduğu özdeşim kişilik gelişimi açısından da son derece önemlidir. Çünkü çocuk okurken pek çok kavramı, olguyu, değeri öğrendiği gibi duygu gelişimini de sağlar.
Hikaye kurgusu içinde sorunu fark etme, sorunu çözmede katkı sağlayacak davranış kalıplarını geliştirmeyi öğrenir.
Tüm bu özellikler çocuk kitaplarının çocuk eğitiminde kullanılabilecek etkili birer araç olmasını sağlarken bir yandan da zaman zaman aşırı öğretici bir üsluba neden olarak eleştirici ve yaratıcı düşünmenin önüne geçebilmektedir.